Responsive Reklam Alanı

Merhaba arkadaşlar, Blogumun otomobil kategorisindeki ilk yazısını otomobilin tarihi konusundan başlayarak eklemek istiyorum. Blogumu kurarken asıl amacım bilişim ve teknolojiye dair derslerdi ancak gelişen teknolojinin yanı sıra insanların bloglarda ki beklentilerini de gözardı etmek istemiyorum.

Otomobilin Tarihi

Otomobil kelimesi yunanca ”autos” ve ”mobilis” kelimelerinin birleşiminden oluşur, ”kendiliğinden hareket eden” anlamına gelir. Tarihte ilk otomobili kimin yaptığı tam olarak bilinmese de ilk defa İngiliz bilim adamı Ragor Bacon tarafından ”hayvan gücü olmadan kendiğinden yüksek hızlarda gidebilen” araç yapılabileceğinden bahsedilmiştir. Ayrıca söylentilere göre Leonardo da Vinci’nin kendine ait otomobil çizimleri de bulunmaktadır.

ilk otomobil emresupcin - Otomobilin Tarihindeki İlk Adımlar...

Buharlı Motorlar Dönemi

1769’da Fransız Nicolas Joseph Cugnot düşünceleri hayata geçirmiş ve buharlı bir araç üretmeyi başarmıştı. Orduda topların çekilmesi için planlanmış olan araç, o dönemlerde ilgi çekmez ve rafa kaldırılır. Bu dönemlerde Rusya, ABD gibi ülkelerde de benzer çalışmalar olmuş, ancak yeterince ilgi görmemiştir. Süspansiyon ve direksiyon sorunları, o dönemde araçlara uygun yolların olmaması ilgiyi demiryollarına yöneltmiştir.

Fransa’da buharlı otomobillerin gelişimi devam etti. İlk gerçek otomobil sayılabilecek olan araç, 1873 yılında üretilen 10 kişilik, 4 tekerden çekişli, saatte 40 km hız yapabilen buharlı L’obeissante’tır. Ardından daha da gelişmiş bir model daha üretildi. Üretilen bu modeller fuarda sergilendi, hem halkın hem de sanayicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Birçok ülke sipariş verdi, hatta Almanya’da bir fabrika bile kuruldu.
Zamanla üreticiler daha güçlü buhar motorlu araçlar yapmaya devam ettiler. Ancak, buhar motorunun ağırlığı ile üretebildiği güç oranı göz önüne alındığında buharlı motorların geleceğinin pek parlak olmadığı düşünülmeye başlandı.

İçten Yanmalı Motorlar Dönemi

İçten yanmalı motorlar konusunu ilerleyen zamanlarda daha ayrıntılı şekilde inceleyeceğiz. Edouard Delamare-Deboutteville, 1883 yılında gaz ile çalışan içten yanmalı motorlu bir araç geliştirse de, çok fazla teknik hatadan dolayı tarihteki ilk otomobil olma ünvanını kazanamadı. 1886 yılında Karl Benz tarafından üretile Benz Patent Motorwagen, ilk otomobil olarak kabul edilir.

İlerleyen yıllarda teknolojik gelişmeler olmaya devam etti. Rudolf Diesel, dizel motorunu geliştirdi. Fransız Fernand Forrest, 70’li yıllara kadar kullanımda kalacak olan karbüratörü icat etti, 4 silindirli ve 6 silindirli motorlar üretti.

Bu gelişmeler yaşanmakta iken yeni sorunlar da ortaya çıkmaya devam ediyordu. O dönemlerde araç sahipleri yakıtı eczanelerden alıyordu. Alınan yakıt araçta yolcular ile birlikte taşınmaktaydı. İlerleyen zamanlarda yer yer yakıt pompa istasyonları kurulmaya başlandı.

Başka önemli bir buluş daha olmuştur: Otomobil lastiği.

Edouard ve Andre Michelin kardeşler, bisiklet fren pabucu ürettikleri fabrikalarında, John Boyd Dunlop’un ürettiği kauçuk tekerleri geliştirerek ilk otomobil lastiklerini geliştirdiler.

Zaman ilerledikçe direksiyon ve fren sistemi geliştirildi, ateşleme bujileri icat edildi, tahta tekerler yerine metal olanlar kullanılmaya başlandı. Ayrıca bu dönemlerde elektrikli otomobil üretenler de oldu. Otomobilde olan potansiyel farkedilmeye başlandıktan sonra otomobil üreticileri ortaya çıkmaya başladı. Önce Panhard & Levassor, ardından Armand Peugeot kendi şirketlerini kurdu. Louis Renault da bu dönemlerde kendi araçlarını üretmeye başladı. Günümüzde otomobil konusunda çok fazla öne çıkmayan Fransa, aslında otomobil tarihini yazan ülke konumundadır.

Otomobilin tarihi ilerledikçe otomobil dediğimizde aklımıza ilk gelen şeylerden biri olan yarışlar da insanları cezbetmeye başladı. O dönemlerde otomobil yarışlarına katılmak, üreticiler için büyük prestij kaynağıydı. İlk otomobil yarışlarında buharlı ve petrol motorlu araçlar birlikte yarışmışlardı. Ancak petrol motorlarının aşırı hızlı gelişimi sonucunda buhar motorlu araçların üretimi günden güne azaldı.

Otomobil tutkusunun bu derece hızlı yükselmesi, otomobil karşıtlarının da ortaya çıkmasına neden olmuştu. Araçların yeterince güvenli olmayışı, araçlar için uygun yolların çok az olması otomobil karşıtlarının genel söylemleriydi. 1898 yılında ilk ölümlü trafik kazası meydana gelir. Otomobil ciddi anlamda polemik haline gelmeye başlar. Otomobil karşıtlarına göre, otomobil çok ses çıkaran, kötü kokular yayan, hayvanları korkutan bir alettir. Hatta otomobil sürücülerine ”tavuk katili” lakabını takmışlardı. 1902 de ilk karayolu yasası Fransa’da yürürlüğe girdi. Çeşitli kurallar ve hız sınırlamaları içeren bir yasa idi.

İlk otomobiller ile yola çıkmak zahmetli ve bir o kadar da tehlikeliydi.

Ön tarafta bulunan bir kolun döndürülmesiyle çalışan araçlar ciddi yaralanmalara sebep olmuşlardır. Soğuk havalarda araçları çalıştırmak ise tam bir ölümdür, motorların ısıtılması gerekmektedir. Dilimizdeki şoför sözcüğü ise ”chaffeur”, yani Fransızca ”ısıtıcı” kelimesinden gelmektedir.

Gün geçtikçe otomobiller, şehirlerden çıkıp şehirler arası gidebilen, turizm araçları oldular. Sinemalarda boy göstermeye başladılar. Hatta artık suçlular bile otomobilden faydalanmaya başlamışlardı. Al Capone’un Cadillac marka, 90 beygir gücünde V8 mtorlu, 130 km hız yapabilen özel üretim zırhlı aracı, Capone öldükten sonra Amerikan başkanının makam arabası olarak kullanılmaya başlanmıştır.

19.yüzyılın başında otomobiller zanaat işiydi, ustalar elleri ile parçaları tek tek üretirdi. Bu nedenle o yıllarda otomobil lüks aracı olarak görülürdü. Ancak bu fikri yıkan kişi Henry Ford olmuştur. Zanaatkarların aksine, fabrika bandında üretmeye başladığı Ford Model T, hem daha ucuza, hem de daha hızlı üretilerek otomobil üreticilerine ilham kaynağı oldu. Bu sayede otomobiller, sadece zenginlere değil, halkın her kesimi için ulaşılabilir oldular.

Paylaşmak Güzeldir
Yazar
Yazar
Bilgisayar Ağı Çeşitleri Nelerdir? Türklerin Otomobil ile Tanışması…
Benzer Yazılar
Bir yorum yazın
Siz de düşüncenizi belirtebilirsiniz.

Emre Supçin * Ecceplus WordPress Themes