Responsive Reklam Alanı

Saat olmuş 02:00 ama gönüllerimiz bilgilerimiz bir olduktan sonra zamanın ne önemi var dimi arkadaşlar. Uyumayan veya nette dolaşan arkadaşlarımız için bu geceye özgün bir yazı yazmaya karar verdim. Makalem deiki tane posta kutusunu karşılaştıracağım, Outlook ve Gmail hangi alanlarda ya da kimler kullanıyor kullananlar veya kullanmayıpta bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlarımız için geniş çaplı anlatalım.

Microsoft’ un 16 yıldır kullanılan Hotmail servisini bitirip yerine getirdiği Outlook servisiyle neler sunduğunu ve bu sunduklarıylaGmail’ e karşı neler yapabileceğini inceleyeceğiz. Bilindiği gibi Gmail, Google’ ın elinde bulundurduğu e-posta hizmeti. Üstelik buhizmet ücretsiz. İşte bu 2 dev e-posta servislerinin karşılaştırmasından satır başları:

Arayüz: Aslında 2 servis de arayüz bakımından oldukça basit bir kullanım sağlıyor. Ancak 2′ si arasında bir tercih yapmak gerekirse bu bağlamdaki bir tercihte Outlook bir adım öne çıkıyor. Nitekim 16 yıllık Hotmail tecrübesini Outlook’ a çok iyi yansıtmışlar. Outlook’ un arayüzü için bir niteleme yapılacak olursa tek kelimeyle temiz. Outlook’ a girdiğinizde karşınıza reklamlar vs. çıkmıyor. Direk e-postalarınızla karşılaşıyorsunuz ve site içindekireklamlar çok az ve küçük. Hotmail ve Gmail ile mukayese kabul etmez bir temizlik sözkonusu. Ayrıca demin dediğimiz tecrübe yansıması bu noktada da kendini gösteriyor. Nitekim Outlook’ taki reklamlar bizim e-posta içeriğimizde yer alan kelimelere göre değil rastgele konuluyor. Bu da kullanıcıların istenmeyen durumlarla karşılaşmasını engelliyor. Gmail’ de isereklam anlayışı daha farklı. Reklamlar Google ile entegre olarak çalışıyor. Gmail anasayfasının en üstünde yer alıyor. Ayrıca e-posta içeriğine de, kelimeler aracılığıyla yerleştirilmişreklamlar mevcut. Ayrıca sitede sohbet ekranı ve Google Toolbar yer alıyor.

Filtreleme, Etiketleme, Hızlı Görünüm Özellikleri: Bu konuda Gmail bir adım önde yer alıyor. Nitekim güçlü bir filtreye ve etiketleme özelliğine sahip. Etiketleme sayesinde öncelikli e-postalarınıza daha çabuk ulaşabiliyorsunuz. Otomatik filtre özelliği ile de önemli e-postaların filtrelenmesi daha da kolaylaşıyor. Outlook’ ta ise Hızlı Görünüm Klasörleri yer alıyor. Bu özellik sayesinde aynı tür e-postalar aynı şekilde kategorilendiriliyor. Sweepözelliği de seçilen kişilerden gelen e-postaların, istediğiniz klasöre kaydedilmesini sağlıyor. Bir nevi Gmail etiketleme sistemi gibi çalışıyor.

Arama Sistemi: Outlook’ un arama çubuğu oldukça basit. Bir anahtar sözcük ile arama yapabilirsiniz. Üstelik bu basitliğe rağmen çok etkili. Eğer bu yeterli değilse gelişmiş aramaözelliğini de devreye sokabilirsiniz. Gelişmiş arama özelliği sayesinde aradığınız e-postalarıtarih, konu, gönderici adresi vb. özelliklerbakımından kısıtlayabilirsiniz. Gmail ise çok ayrıntılı bir arama sistemine sahip. Arama dizisiözelliği ile aramalar çok daha kapsamlı oluyor. Ayrıca komut sistemi de geliştirilmiş ve belirlenen komutlar girildiğinde istenilen özelliğe göre e-postalarınız karşınıza çıkıyor.

Depolama: Outlook bu konuda sınır tanımıyor desek yanlış olmaz. Zira depolama alanı sınırsız. Eğer sistem depolama alanında spam e-postalar algılamazsa herhangi bir sınır koymuyor. E-postalara ise 100 MB.’ a kadar dosya eklenebiliyor. Eğer SkyDrive özelliğini dekullanırsanız bu dosya boyutunu 300 MB.’ a kadar arttırabiliyorsunuz. Ek dosya görüntüleme sistemi için Hotmail tecrübesinden yine bahis açılabilir. Çünkü neredeyse aynı bir görüntüleme sistemi mevcut. Youtube videoları dosya içinde gösteriliyor. Fotoğraflar slayt halinde açılıyor. Microsoft Office ile oluşturulmuş belgeler ise web tarayıcınızda direk gösteriliyor. Gmail’ de ise depolama alanı 10 GB. ile sınırlı. Keza ek dosya boyutu da 25 MB.’ a kadar çıkıyor. E-postalardaki Youtube videoları direk açılıyor. Fotoğraflar slayt şeklinde değil de listeleme özelliğiyle karşımıza çıkıyor. Office dosyaları da Google Docs yardımıyla açılıyor.

IMAP, POP Destekleri: Outlook bu iki özelliği de desteklemiyor. ActyiveSync özelliği ile bu desteklerin yeri doldurulmaya çalışılmış. Gmail ise her ikisini de destekliyor ve bu iki özellik arasındaki geçiş çok basit bir şekilde sağlanabiliyor. Zaten bu yüzden internet bağlantısı olmadan da eski tarihli e-postalara erişim sağlanabiliyor.

Genel hatlarıyla durum böyle. Tercih noktasında ise kullanıcıların istekleri ön plana çıkacak gibi görünüyor. Zira Outlook’ u, önceden Hotmail kullanan, basit arayüz isteyen kullanıcılar kullanmak isteyecektir. Gmail ise daha karmaşık ve özelleştirmeye daha müsait bir sisteme dayalı.

Kısa bir makale yazacağım dedim ama biraz abartmış olabilirim icon smile - Outlook ve Gmail’i Hiç Karşılaştırdınız mı? Hepinize tatlı uykular bir sonraki makalemde görüşmek dileğiyle…

Paylaşmak Güzeldir
Yazar
Yazar
Crawler’ın Ne Olduğunu Biliyor musunuz? Siber Saldırı Nedir?
Bir yorum yazın
Siz de düşüncenizi belirtebilirsiniz.

Emre Supçin * Ecceplus WordPress Themes