Responsive Reklam Alanı

Sevgili okurlar,

Bu yazımızda sizlere bilgisayara bulaşan virüslerin çeşitlerinden ve ne tür önlemler alınabileceğinden bahsetmek istiyorum. Her geçen gün virüslerin sayısı katlanarak artıyor ve bunun temelinde de psikolojik durumları hala tartılaşılan bilgisayar programcıları geliyor.
Kimileri aşklarını duyurmak, kimileri nükleer denemeleri protesto etmek, kimileri ise sadece eğlence amacıyla virüs yazıyor.

Fakat virüsünün dünyaya yayılıp, adını duyurması virüsün kaynak kodununun (source code) kalitesine bağlıdır. Virüsleri File (Dosya), Trojan (Truva), Makro ve Boot virüsleri olarak dört grupta inceleyebiliriz.

1- Dosya (File) virüsleri
Bunlar ise çalıştırılabilir programlara (uzantıları . exe, . com gibi olanlar) bulaşırlar ve bunlardan diğer dosyalara kendilerine kopyalarlar. Böylelikle de bulaştıkları dosyanın uzunluğunu artırırlar; ancak günümüzde dosya uzunluğunu artırmadan da bulaşan virüsler var. Virüs eklentisi genellikle dosyanın sonunda ve nadiren de ortasında olur. Virüs hafızada kalabilir (resident virus) ya da doğrudan çalıştırıldığında (direct action virus) etki gösterebilir. Ya da her iki özelliği de kullanabilir.

2 – Boot Sektör’e Bulaşanlar
Yaklaşık on yıldır boot sektör virüsü PARITY.B ortalarda dolaşıyor.Gerçi virüs normal olarak hasar verici fonksiyonlara sahip değil. Ancak Master Boot Record (MBR) kaydının ve her sabit diskin partition (disk bölümü) tablosunu üzerine yazarak NTFS dosyası sistemine kurulu Windows NT bilgisayarlarını kullanılmaz hale getirirler. Her boot sektörü virüsü Master Boot Record (MBR) alanına kendini saklar. Boot edilecek işletim sistemini ararken bilgisayar BIOS’u sistem açısından sabit diskin ilk sektörüne atlar, Yani MBR’ye virüs bulaşmışsa virüs kodu işletim sisteminden önce yüklenmiş olacaktır. Virüs kendini ana belleğe kopyalar. Bilgisayar kapatılana kadar kendini orada kalır ve tüm sistem Iterrupt’larını (Kesme İsteklerini) kendi koduna iletir. Bu şekilde virüs disket, zip disk ve harici disk erişimlerini yakalar ve bunların boot sektörüne de bulaşır.

3 – Trojanlar (Truva Atları)
Trojanlarla, saldırganların amacı daha çok bazı şifreleri ele geçirmek, internet servis sağlayıcınızın bağlantısı gibi. Bu programlara trojan (Truva atları ) denmesinin nedeni ise bilgisayar trojanın faydalı bir program (Örneğin: Ekran koruyucusu veya On-Line araç) arkasına gizlenerek sisteminize girmesi ve sizi bir bakıma içerden vurması tıpkı truva savaşında on yıl sonunda ancak devasa bir at içerisinde en iyi savaşçıların şehri ele geçirebilmesi gibi.

Trojanın varlığından habersiz ve korumasız kullanıcı programı çalıştırdığında ya programın kendisinden beklenen işlem yerine getiriliyor veya hiçbir şey ifade etmeyen bir hata mesajı veriliyor. Ancak arka planda zararlı bir kod çalışmaya devam ediyor. Bu yüzden truva atları aslında gerçek bir virüs değiller, zira sadece sistemimize zararlı bileşenleri sokmaya çalışan bir taşıma aracıdır.

4 – Backdoor
Oldukça tanınan Hacker grubu “Cult Of The Dead Cow” 1998 ortasında Windows yüklü bilgisayarlar için uzaktan kumanda ispiyonlama sağlayan BackOrifice adında bir program çıkardılar. BackOrifice’ın bu ilk versiyonu (günümüzde birçok sürümü var) kurbanın bilgisayarına bir server kuruyor ve Hackerlar buna bir Unix aracı olan Telnet ile bağlanabiliyorlar. Sisteme giren Hacker artık sistemin tüm kontrolünü eline geçirebiliyor ve kurbanın neler yaptığınıda takip edebiliyor. Ayrıca sisteme müdahele edip, dosyaları silebiliyor ve programları çalıştırabiliyor. Backorfice bir çeşit backdoor (arka kapı), yani trojanların bir alt türü . Backdoorlar kurbanın sistemine gizlice giren ve kullanıcının haberi olmadan bağlantı kuran programlardır. İnternet üzerinden saldırganlar bu elektronik arka kapıdan hedef bilgisayara bağlanıp dosyaları silebiliyor ve hatta tüm sabit diski formatlıyabiliyor. Bir backdoor çoğunlukla faydalı bir program şeklinde geliyor veya yayılmak için bir worm(solucan) mekanizması kullanıyor.

5 – Makro Virüsleri
Amerikalı David Smith tarafından yazılan ve 1999’un başında kısa zamanda binlerce Windows bilgisayarını ve mail sunucusunu melisa makro virüsü, bu tür virüslerinde ne kadar etkili olabileceğine iyi bir örnektir. Bu word makro virüsü Outlook adres defterindeki elli kayda kendini gönderiyor ve daha sonra dökümanların ve sistem kaydının içeriğini değiştiriyordu. Makro virüsleri günümüzde en çok yayılan virüs çeşidi. Bunlar Ms Office’in makro fonksiyonlarını kullanıyorlar ve Office dökümanlarının alış verişinde kurbanın sistemine bulaşıyorlar bir düğmeye tıklandığında veya doküman açıldığında virüs ( İşine) başlıyor. Virüs programcıları çoğunlukla AutoOpen makrosunu kullanmayı seviyorlar. Bu makro bir word dökümanı açılırken otomatik olarak çalıştırılır. Virüs böylece belleğe geçer ve hemen üzerinden çalışır. Her dökümana bir normal.dot şablon dosyasına bulaşır. Makrolar çoğunlukla kolay öğrenebilen ve Ms Office 97’den itibaren gelen Visual Basic for Aplication(VBA) dilinde yazılır. Ancak Word 6.0 için bile makro virüsleri mevcuttur.

6 – Script Virüsleri
Elektronik bir aşk mektubu ardına gizlenerek loverletter skript virüsü yüz binlerce bilgisayar bulaşmış ve kurbanın bilgisayarındaki dosyaların yazmış ve kullanılmaz hale getirmişti. Tabi kendisini başka kullanıcılarada gönderdikten sonra Windows ile birlikte gelen programların yaygın olarak kullanılması ve kullanıcıların dikkatsizliği bu virüsün çok çabuk yayılmasına ve bilinen sonuçlara neden oldu.

Hem Internet Explorer hem de Outlook Express, Visual Basic ile programlanmış skriptlerle doğrudan işletim sistemi ile çalışabiliyorlar. VBScript sistem kaydına (Registry) ve dosyalar erişime olanak tanıyor. Scriptler bir WWW sayfası veya elektronik posta eklentisi açılırken etkin hale geliyorlar. Bu Script desteği mesela bir problem çözümü için otomatik olarak sistem bilgilerini içeren bir E-mail’i yazılım firmalarının destek bölümüne gönderilmesi için düşünülmüş ancak Internet Explorer ve Outlook’un saldırıya açık bu yanlarından Hackerlarda dosyaları silmek ve sabit diskleri formatlamak için faydalanıyorlar. Loveletter’da olduğu gibi. Visual Basic Script’i öğrenmek kolay olduğu için her gün yeni skript virüsleri ortaya çıkıyor. Bunlar çoğunlukla solucan (Worm) olarak kurbanların bilgisayarlarına giriyorlar.

7 – Worm
QAZ virüsü yerel ağda yazılabilir paylaşılımına açılır sistem dizinlerin tarar. Daha sonra Notepad.exe olarak buralara kendini gizlemiş bir şekilde kopyalar. Hedef bilgisayarda bir sonraki text editör açılışında virüsten nasiplenir. QAZ tipik bir solucandır. Solucanlar ağdan bir bilgisayardan başka bir bilgisayara kendini aktaran küçük programlardır. Bu aktarma E-mail ekiyle ya da yerel ağda paylaşıma açılmış windows dizinlerine kopyalanarak gerçekleşir. Çoğalma rutininin yanında çoğu solucan asıl zararlı fonksiyonuna sahip bir virüste içerirler. Melissa veya Loveletter gibi bilinen makro veya skript virüsleri solucan olarak yayılırlar. Solucan programlamada yaygın olarak kullanma IRC Chat programının içindeki güvenlik açıklarından faydalanmakta oldukça sevilir. Bu solucanlarda zararlılar otomatik olarak bir kanala girerken yayılırlar. Solucanların yayılmasında eksik güvenlik önlemlerinin etkisi büyüktür. Mesela şifresiz sürücü paylaşımları ve ya güvenlik açıkları olan eski yazılımları kullanmak.

Arkadaşlar, alınacak önlemlere ilk olarak altın kuraldan başlayalım; Güncel Anti-virüs yazılımlarını kullanın ve yabancı disketleri kullanmadan önce virüs taraması yaptırın. E-mail ile aldığınız programları çalıştırmayın tanıdık birinden gelse bile çok uzantısı olan dosyaları asla açmayın. İnternet’ten gelen erişimleri bloke eden Personel Firewall kullanın ve son olarakta windows sürücülerini sadece etkili bir şifre korumasıyla paylaşıma açın. Bu söyledklerimiz ise temel olarak alınan önlemlerdir.

Paylaşmak Güzeldir
Yazar
Yazar
Bilgisayarda Virüs Belirtileri Nasıl Anlaşılır? Eklentisiz WordPress Reklam Yerleşimi Nasıl Yapılır?
Benzer Yazılar
Bir yorum yazın
Siz de düşüncenizi belirtebilirsiniz.

Emre Supçin * Ecceplus WordPress Themes